Başkent Sağlık Hizmetleri
başkent sağlık
TÜMÜNÜ GÖR

İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Sigortaları

İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Sigortaları

 

 
SİGORTA KOLLARININ TANIMI

Sosyal Sigorta kollarını, nitelikleri bakımından “Mesleki Risk ve Sosyal Risk” sigorta kolları olmak üzere iki ana grupta toplamak mümkündür.
İşkazalarıyla Meslek Hastalıkları Sigortası, “Mesleki Risk” sigorta kolunu, Hastalık ve Analık Sigortaları ise, “Sosyal Risk” sigorta kolunu oluşturmakta ve sözü geçen sigorta kolları, amaçları bakımından da “Kısa Vadeli” sigorta kollarından sayılmaktadırlar.

 

İŞKAZALARI İLE MESLEK HASTALIKLARI SİGORTASI
İşkazasının Tanımı :
506 Sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (A) bendinde, İşkazası; aşağıda yazılı hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan “bedence” veya “ruhça” arızaya uğratan “olay” olarak tanımlanmış bulunmaktadır.

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

– Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, meydana gelen herhangi bir olay, yapılan işle ilgili olup olmadığı aranmaksızın, işkazası sayılmaktadır.

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

– İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelen olaylar tipik işkazası vak’alarını teşkil etmektedir.

c) Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

– Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazalar işkazası sayılmaktadır.

Bu fıkranın uygulanmasında gözönünde bulundurulması gereken husus, uğranılan kazanın, işverenin sigortalıya vermiş olduğu görevle ilgili olup olmadığı ve bu görevin yapılması için geçen  süre içinde meydana gelip gelmediğinin tespitine bağlı bulunmaktadır.

d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

– Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda geçirdiği kazalar da işkazası sayılmaktadır.

Örneğin, emzikli kadın sigortalının çocuğunu emzirmek için bulunduğu, işyerindeki emzirme odasında uğradığı kaza işkazası sayıldığı gibi, çocuğunu emzirmek için ayrılan zamanda evine gidip gelirken geçirdiği kazalar da işkazası kabul edilmektedir.

 

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında,

– Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında, meydana gelen kazalarda işkazası sayılmaktadır.

Burada önemli olan, işverence sağlanan bir taşıtın bulunması ve sigortalıların, işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri keyfiyetidir. Topluluk, en az iki kişiden oluşmaktadır.

Madde metninin tetkikinden anlaşılacağı gibi, bir olayın, işkazası sayılabilmesi için, yukarıda (a), (b), (c), (d) ve (e) fıkralarında belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi ve sigortalıyı hemen veya sonradan “bedence” veya “ruhça” arızaya uğratması gerekmektedir.

Meslek Hastalığının Tanımı

506 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (B) bendinde, Meslek Hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri olarak tanımlanmış bulunmaktadır.

Bu duruma göre, örneğin kömür madenlerinde çalışan sigortalıların, tutuldukları, “Silikoz”, “Pnömokonyoz” ve “Antrekozis” tütün işletmelerinde çalışan sigortalıların yakalandıkları “Tabakoz” gibi hastalıklar, işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen meslek hastalıklarından olduğu gibi, sıtma savaş işlerinde çalışan sigortalıların, bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada yakalandıkları “Sıtma” hastalığı veya hayvanlarla ilgili işte çalışanların yakalandıkları “Şarbon” hastalığında, işin yürütüm şartları yüzünden meydana gelen meslek hastalıklarından sayılmaktadır.

İŞKAZALARIYLA MESLEK HASTALIKLARINDA
SİGORTALILARA SAĞLANAN YARDIMLAR

İşkazalarıyla Meslek Hastalıkları halinde, sigortalılara sağlanan yardımlar,  506 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilmiştir.

Bu yardımlar  :

  1. Sağlık yardımı yapılması,
  2. Geçici işgöremezlik süresince günlük ödenek verilmesi,
  3. Sürekli işgöremezlik hallerinde gelir bağlanması,
  4. Protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,
  5.  (A) ve (D) fıkralarında yazılı yardımlar için sigortalının başka bir yere gönderilmesi,
  6. İşkazası veya meslek hastalığı dolayısıyle, bedeni veya ruhi bir arızaya uğrayan ve yurt içinde tedavisi mümkün olmayıp, ancak yabancı bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün olan ve mesleğinde uğradığı işgöremezlik derecesinin azalabileceği tespit edilenlerin, tedavi için yurt dışına gönderilmeleri,
  7. Cenaze masrafı karşılığı verilmesi,
  8. Ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,

olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

A) SAĞLIK YARDIMLARI

Sağlık Yardımlarının Tanımı

506 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde belirtildiği üzere, İşkazalarıyla Meslek Hastalıkları halinde, sigortalıya yapılacak sağlık yardımları, sigortalının sağlığını koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme yeteneğini arttırma amacıyla yapılır. Bu amaçla maddede, sigortalının;

a) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuar muayenelerinin sağlanması, gerekirse sağlık müesseselerine yatırılması ve her türlü tedavisinin yapılması,

b) Tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme araçlarının sağlanması

öngörülmüş bulunmaktadır.

Sağlık Yardımlarının Süresi

506 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde, sağlık yardımının, işkazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalının sağlık durumunun gerektirdiği sürece devam edeceği, sigortalının tedavi gördüğü müessese sağlık kurulunca veya Kurum sağlık kurullarınca gerekli görülürse, Kurum dinlenme evlerine yatırılmak suretiyle bakımının temin edilebileceği belirtilmiştir.

Ayrıca, anılan maddede sözkonusu yardımların, işkazasının olduğu veya meslek hastalığına tutulan sigortalının Kurumca tedaviye alındığı tarihten başlayacağı öngörülmüştür.

B) GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ

Geçici İşgöremezlik Ödeneğinin tanımı

Geçici işgöremezlik ödeneği, 506 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde öngörülen, işkazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici işgöremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için verilen ödenektir.

Bu ödenek, işkazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalıya belirli bir süre ile sınırlı olmaksızın, sağlık durumuna göre, tedavi ve istirahatinin devam ettiği sürece ödenmekte ve sigortalının geçirdiği işkazası veya tutulduğu meslek hastalığı nedeniyle işinde çalışmaması yüzünden, yoksun kaldığı kazancının, Kanunda öngörülen oranda, belirli bir kısmının karşılanması amacını gütmektedir.

C) PROTEZ ARAÇ VE GEREÇLERİNİN SAĞLANMASI

Protezin Tanımı

İnsan vücudunda meydana gelen anatomik maddi bir noksanlığın giderilmesi için tatbik edilen veya anatomik maddi bir noksanlığı olmamakla beraber herhangi bir organda mevcut fonksiyonel bozukluğun düzeltilmesi için kullanılan araçlara protez denilmektedir.

Örneğin, insan bedeninde meydana gelen kol, bacak, göz, kulak, burun,  diş, meme gibi herhangi bir organ noksanlığı nedeniyle, bu organların noksanlığının giderilmesini sağlamak amacıyla tatbik edilen cihazlar protez olduğu gibi, görme bozukluğu, işitme noksanlığı gibi hallerde, bu bozuklukların düzeltilmesi için kullanılan gözlük, işitme cihazı da birer protezdir.

Protezlerin Sağlanması   

506 sayılı kanunun 12 nci maddesinin (D) fıkrasında işkazası ve meslek hastalığı hallerinde, sigortalılara yukarıda tanımı yapılan protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi öngörülmekte ve anılan Kanunda protez araç ve gereçlerinin sağlanması bakımından, ayrıca, Hastalık Sigortası kolunda olduğu gibi verilecek protezin, sigortalının iyileşmesine yarayacak yahut işgöremezliğini az çok giderecek nitelikte olması gibi herhangi bir koşul da bulunmamakta, sigortalının işkazası veya meslek hastalığı ile ilgili arızası sebebiyle, Kurumumuz ilgili branş hekimi veya sağlık tesisleri sağlık kurullarınca lüzum gösterilen her türlü protez araç ve gereçlerinin Kurumca temini gerekmektedir.

D) SİGORTALININ GEREKEN HALLERDE BAŞKA YERE GÖNDERİLMESİ

Yurt içinde Başka Yere Sevk

506 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (E) fıkrasında, sağlık yardımlarının yapılması ve protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi için, gerektiğinde, sigortalının bulunduğu yerden başka yere gönderilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.

E) İŞKAZASI VEYA MESLEK HASTALIĞI SEBEBİYLE SİGORTALININ YURT DIŞINA GÖNDERİLMESİ

Tedavinin Yurt Dışında Yapılması

506 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (F) fıkrasında, işkazası veya meslek hastalığı dolayısıyla, bedeni veya ruhi bir arızaya uğrayan ve yurt içinde tedavisi mümkün olmayıp, ancak yabancı bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün görülen ve mesleğinde uğradığı işgöremezlik derecesinin azalabileceği, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalıların ve sağlık durumları nedeniyle, kendilerine bir başkasının refakat etmesine tıbben lüzum gösterilen kimselerin, yabancı ülkelere gidip-gelme yol paraları ile o yerdeki kalış ve tedavi masraflarının ödenmesi öngörülmüştür.

İŞ KAZALARINDA İŞVERENİN YÜKÜMÜ

506 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenin, işkazasına uğrayan sigortalıya, Kurumca işe el konuncaya kadar sağlık durumunun gerektirdiği sağlık yardımlarını sağlamakla yükümlü olduğu, bu amaçla yaptığı, belgelere dayanan masraflarla yol paralarının sonradan Kurumca kendisine ödeneceği,

Anılan maddenin ikinci fıkrasında da, işverenin yukarıda belirtilen yükümlülüğünü zamanında yapmaması ve gecikmesinden dolayı, sigortalının tedavi süresinin uzamasına, malül kalmasına veya malüllük derecesinin artmasına sebebiyet vermesi halinde, Kurumun bu yüzden uğrayacağı tüm zararları ödemek zorunda bulunduğu, belirtilmiştir.

Anılan maddenin ilk fıkrasında, işkazasına uğrayan sigortalının, Kurumca işe el konuncaya, başka bir deyimle, Kurumumuz tarafından tedavi altına alınıncaya kadarki süre içinde, gerekli sağlık yardımlarından yoksun kalmamasını temin etmek amacıyla, sağlık durumunun gerektirdiği ilk yardım ve bakımını sağlamak hususunda işvereni yükümlü kılmış ve işverenin bu amaçla yaptığı belgelere dayanan tüm harcamaların, Kurum tarafından ödeneceğini de hükme bağlamış bulunmaktadır.

Sözügeçen madde, ayrıca, bahiskonusu sağlık yardımlarının zamanında yapılmaması veya gecikerek yapılmasından dolayı, sigortalının tedavi süresinin uzamasına yahut malül kalmasına veya malüllük derecesinin artmasına sebebiyet veren işvereni, Kurumun bu yüzden uğrayacağı tüm zararları ödemekle yükümlü kılmıştır.

İŞVERENİN SORUMLULUĞU

506 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde;

İşkazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderin tutarı Kurumca işverene ödettirilir.

İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde  kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

İşkazası veya Meslek Hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.

Hükmü öngörülmüş bulunmaktadır.

İŞKAZALARINI İŞVERENİN BİLDİRME ZORUNLULUĞU

506 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde;

İşverenin, işkazasını, o yer yetkili zabıtasına derhal, Kuruma da kazadan sonraki en geç iki gün içinde yazı ile bildirmekle yükümlü olduğu ve bu bildirmenin, örneği Kurumca hazırlanan haber verme kağıtlarının doldurulup verilerek yapılacağı öngörülmüş bulunmaktadır.

MESLEK HASTALIKLARINI İŞVERENİN BİLDİRME ZORUNLULUĞU

506 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde;

İşverenin, bir sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenir veya durum kendisine bildirilirse, bunu örneği Kurumca hazırlanan haber verme kağıdı ile ve öğrendiği günden başlayarak iki gün içinde, Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu öngörülmüş bulunmaktadır.

 
HASTALIK SİGORTASI
 

Hastalık Sigortasının Tanımı

Hastalık sigortası, sigortalının, işkazaları ile meslek hastalıkları sigortası kapsamı dışında kalan, hastalık ve sakatlık hallerinde, belirli yardımların yapılmasını sağlayan sigorta koludur.

Hastalık Sigortasından Yararlanacak Gruplar

Bu sigorta kolu işkazaları ile meslek hastalıkları sigortası kolu gibi, yapılacak sağlık yardımları yönünden sadece sigortalıları kapsamayıp, diğer bir kısım grupları da içine almaktadır.

Bu gruplar ise;

  1. Sigortalıların eşleri ile geçindirmekle yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,
  2. Kurumumuzdan sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar,
  3. Kurumumuzdan sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle yükümlü bulundukları eş, çocuk, ana ve babalar,
  4. Kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık almakta olan eş çocuk, ana ve babalar,
  5. Sigortalılık niteliğini yitirenlerden, bu tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olan ve hastalıkları sebebiyle, bu niteliğin yitirilişinden itibaren 6 ay içinde Kuruma başvuran sigortalı ile geçindirmekle yükümlü olduğu eş ve çocukları ile ana ve babalarıdır.

 
Hastalık Sigortasından Sağlanan Yardımlar
A) Sağlık yardımı yapılması,
B) Protez, araç ve gereçlerinin standartlara uygun olarak sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi, (Ağız protezlerine ilişkin yardımlar Kurumca hazırlanacak yönetmelik esasları dahilinde sağlanır.)
Protez, araç ve gereç bedellerinin %20 sini sigortalı öder.Ancak, ilgiliden alınacak katkı miktarı, ödeme tarihindeki 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 39 üncü maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin birbuçuk katından fazla olamaz.
C) Geçici iş göremezlik süresinde günlük ödenek verilmesi,

D) Gerekli hallerde muayene ve tedavi için yurt içinde başka bir yere gönderilmesi,

E) Hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 300 gün hastalık sigortası primi ödenmiş olması şartıyla, yurt içinde tedavisi mümkün olmayıp ancak yabancı bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün görülen ve malüllük halinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği Kurum Sağlık Tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalının ve bu raporda belirtilmiş ise beraber gideceği kimsenin yurtdışına gönderilmeleri yabancı ülkelere gidip gelme yol paraları ile bu ülkede kalış ve tedavi masraflarının ödenmesi,

“Sigortalıların, bu maddenin (A),(B) ve (D) bentlerinde yazılı yardımlardan yararlanabilmeleri için, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün hastalık sigortası primi ödemiş olmaları şarttır.”

Bu fıkra ile sigortalıların; 506 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin (A), (B), ve (D) bentlerinde belirtilen A) “Sağlık Yardımı”, B) “Protez Araç ve Gereçlerinin Standartlara Uygun Olarak Sağlanması, Takılması, Onarılması ve Yenilenmesi”  ve (D)  “Gerekli Hallerde Muayene ve Tedavi İçin Yurt İçinde Başka bir Yere Gönderilmesi” yardımlarından  yararlanabilmeleri için, hastalığın anlaşıldığı yani viziteye çıktığı tarihten önceki bir yıl içinde bir veya birden fazla işte en az 90 gün Hastalık Sigortası primi ödemiş olması gerekmektedir.

A) SAĞLIK YARDIMLARI

Sağlık Yardımlarının Tanımı

506 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde belirtildiği üzere, hastalık halinde, sigortalıya yapılacak sağlık yardımları, sigortalının sağlığını koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarının görme yeteneği arttırma amacıyla yapılır. Bu amaçla maddede, sigortalının;

a) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuvar muayenelerinin yaptırılması ve tedavisinin sağlanması

b) Teşhis ve tedavi için, gerekirse sağlık müessesesine yatırılması,

c) Tedavi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması (Ancak ayakta yapılan tedavilerde verilen ilaç bedellerinin %20 sini sigortalı öder),

öngörülmüş bulunmaktadır.

İlaç Bedeline Katılmama Halleri

506 sayılı Kanunun Ek–2 nci maddesinde Kurum sağlık yardımlarından yararlanacak olanların, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile belirlenen ve uzun süre tedaviyi gerektiren; (tüberküloz, kanser, kronik böbrek hastalıkları ile organ transplantasyonları gibi) durumlarında, ayakta yapılan tedavileri sırasında verilmesine lüzum görülen ilaçlardan hayati önemi haiz olduğu bu Kanunun 123 üncü maddesinde sözü edilen komisyonca tespit edilecek olanların bedellerinden iştirak payı alınmayacağı belirtilmiş bulunmaktadır.

Sağlık Yardımlarının Süresi    

506 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde;

Hastalık hallerinde yapılacak sağlık yardımlarının, sigortalının iyileşmesine kadar süreceği,

Ancak, bu yardımların, sigortalının Kurumca tedavi altına alındığı tarihten başlayarak 6 ayı geçemeyeceği,

Şu kadar ki, tedaviye devam edildiği takdirde, malüllük halinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporları ile anlaşılırsa, iyileşene kadar uzatılabileceği,

Öngörülmüştür.

Sağlık Yardımlarından Yararlanma Koşulu

“Sigortalıların, bu maddenin (A), (B) ve (D) bentlerinde yazılı yardımlardan yararlanabilmeleri için, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün hastalık sigortası primi ödemiş olmaları şarttır.”

Bu fıkra ile sigortalıların; 506 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin (A), (B) ve (D) bentlerinde belirtilen A) “Sağlık yardımı”, B) “Protez Araç ve Gereçlerinin Standartlara Uygun Olarak Sağlanması, Takılması, Onarılması ve Yenilenmesi” ve D) “Gerekli Hallerde Muayene ve Tedavi İçin Yurt İçinde Başka bir yere Gönderilmesi” yardımlarından yararlanabilmeleri için hastalığın anlaşıldığı yani viziteye çıktığı tarihten önceki bir yıl içinde bir veya birden fazla işte en az 90 gün Hastalık Sigortası primi ödemiş olması gerekmektedir.

Tedavinin Nasıl Yapılacağı

506 sayılı Kanunun  118 inci maddesinde Hastalık ve Analık yardımlarından yararlanacak olanların Kurumca tespit edilecek belgelerle Kurumca bildirilen sağlık tesislerine veya  hekimlere başvurarak muayene ve tedavi olacakları belirtilmiş bulunmaktadır.

Kurumumuz sağlık tesislerine veya Kurumca bildirilen sağlık tesislerine başvuran sigortalılar ile sağlık yardımlarından yararlandırılan diğer kimselerin boş yatak bulunmaması veya hastalığın Kurumumuz veya Kurumca bildirilen sağlık tesislerinde tedavisinin mümkün olmaması halinde veya ani ve acil hastalığı sebebiyle Kurum veya Kurumca bildirilen sağlık tesisleri dışında bir sağlık tesisine yatırılması halinde, durumları Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56 ncı ve 57 nci maddelerine göre incelenmek suretiyle gerekli işlem yapılmaktadır.

Ayrıca sağlık hizmetlerinde kaynak tasarrufu, hizmette etkinliği ve verimliliği sağlamak için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan “Sağlık Bakanlığı-SSK Sağlık Hizmetleri Protokolü” ve Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlıkları arasında düzenlenen “Sağlık Bakanlığı- SSK Sağlık Tesislerinin Ortak Kullanım Protokolü”  ile Kurumumuz sağlık yardımlarından yararlanmakta olan kimselerin Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde muayene, tetkik, tahlil ve tedavilerini yaptırmaları sağlanmıştır.

B) PROTEZ ARAÇ VE GEREÇLERİNİN SAĞLANMASI, TAKILMASI, ONARILMASI VE YENİLENMESİ 

506 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin (B) fıkrasında, sigortalılara İşkazalarıyla Meslek Hastalıkları Sigortası kapsamı dışında kalan hastalık hallerinde, protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi öngörülmüş ve anılan Kanunun 34 üncü maddesinin son fıkrasında da, Kurumun, sigortalının iyileşmesine yarayacak yahut işgöremezliğini az çok gidermesi için gerekli görülecek protez araç ve gereçlerini, aynı maddede kayıtlı sağlık yardımları süreleriyle bağlı olmaksızın sağlamak, onarmak ve tesbit edilen süre ve şartlarla yenilemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Hastalık Halinde Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerinden Alınacak Katılım Payı

Sigortalıların kullanmalarına lüzum gösterilen protez araç ve gereç bedellerinin %20 sini sigortalı öder. Ancak, ilgiliden alınacak katkı miktarı, ödeme tarihindeki 4857 sayılı İş Kanunun 39 uncu maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin birbuçuk katından fazla olamaz.

Protez araç ve gereçlerinden hangilerinin katılım payından muaf tutulacağına ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca müştereken tespit edilerek, buna ait yayınlanan tebliğde Kurumumuz mevzuatına göre, işitme cihazı, Diş ve Gözlük protezlerinden ve Motorlu malül arabalarında katılım payı alınmakta diğerlerinden alınmamaktadır.

c) GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ 

506 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde,

Hastalık sebebiyle geçici işgöremezliğe uğrayan ve geçici işgöremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş bulunan sigortalıya, geçici işgöremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere, hergün için geçici işgöremezlik ödeneği verileceği,

Ancak, hastalık halinde geçici işgöremezlik ödeneği verilebilmesi için Kurumca tayin ve tesbit olunan hekim veya sağlık kurullarından dinlenme raporu alınmış olmasının şart olduğu,

Yersiz veya haksız olarak geçici işgöremezlik ödeneği aldığı tespit edilenlerin  yersiz veya haksız surette aldıkları geçici işgöremezlik ödeneğini üç katı olarak Kuruma iade etmek zorunda oldukları,

Hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Hastalık Halinde Geçici İşgöremezlik Ödeneği Verilebilmesi İçin Gereken Koşullar

Sözü geçen 37 nci madde hükmüne göre, hastalığı sebebiyle istirahatli bırakılan sigortalıya, geçici işgöremezlik ödeneği verilebilmesi için , sigortalının,

  1. Öncelikle, geçici işgöremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde, sigortalı olarak çalıştığı bir veya birkaç işte, en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması,
  2. Kurum hekim veya sağlık kurullarından dinlenme raporu almış olması,

gerekmektedir.

Sigortalılara Verilecek İstirahat Raporlarının Süresi

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 62 nci maddesinin birinci fıkrasında;

Müdavi hekimin, tedavi altına aldığı sigortalıya bir defada en çok 10 gün istirahat verebileceği ve bunu bir defa tekrarlayabileceği, tek hekimden iki defa istirahat almış olan sigortalının tedavisine devam edilmesi gerektiği takdirde, sigortalının bir dispanser veya hastane sağlık kuruluna sevk edileceği, sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresinin, sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemeyeceği belirtilmiş bulunmaktadır.

Buna göre, hastalığı sebebiyle Kurumumuzca tedavi altına alınan sigortalıya, mütehasıs hekim olsun olmasın, tek hekim tarafından bir defada en çok 10 güne kadar istirahat verilmesi, gerekiyorsa bunun 10 gün daha uzatılması, dolayısıyle tek hekimce verilen istirahat süresinin, hiçbir şekilde, toplam olarak 20 günü aşmaması gerekmektedir.

 

SİGORTALILARIN EŞ, ÇOCUK, ANA VE BABALARININ SAĞLIK YARDIMLARINDAN YARARLANDIRILMALARI

506 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde,

Sigortalının eşi ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklarının, hastalıkları halinde, bu Kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından, 34 üncü maddede yazılı süreleri aşmamak üzere yararlanacakları, ancak ayakta yapılan tedavilerde, verilen ilaç bedellerinin %20 sini sigortalının ödeyeceği,

Sigortalının eşi ile geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklarının, yukarıda belirtilen sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için, sigortalının, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olmasının şart olduğu,

Anılan Kanunun 42 nci maddesinde de;

Sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu ana ve babasının, hastalıkları halinde, aynı Kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından, her hastalık olayı için, 34 üncü maddede yazılı süreleri aşmamak üzere, yararlandırılacakları,

Ancak, bunların ayakta yapılan tedavilerinde verilen ilaç bedellerinin %20 ‘sinin ilgililerce ödeneceği,

Sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu ana ve babasının, yukarıda belirtilen sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için, sigortalının, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olmasının şart olduğu,

Hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Sigortalının Aile Bireylerine Sağlanan Protez Araç ve Gereçler ile İyileştirme Vasıtaları

506 sayılı Kanunun 35 inci ve 42 nci maddeleri hükümleri gereğince, sigortalının eşi ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocukları ile ana ve babasının hastalıkları halinde, 33 üncü maddenin ( C )  fıkrasında yazılı iyileştirme vasıtalarının sağlanması öngörülmüştür.

Ancak, sigortalının eş ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklarına protez araç ve gereçleri temin edildiği halde ana ve babalara temin edilmesi mümkün bulunmamakta, sadece iyileştirme vasıtaları sağlanmaktadır.

Eş ve çocuklara protez  araç ve gereçleri, “506 Sayılı Kanuna göre Eş ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerine Dair Yönetmelik” esaslarına göre temin edilmektedir.

Eş ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerinden Alınacak Katılım Payı

Eş ve Çocukların kullanmalarına lüzum gösterilen protez araç ve gereç bedellerinin %20 sini ilgililere öder. Ancak, alınacak katkı miktarı, ödeme tarihindeki 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin birbuçuk katından fazla olamaz.

 

 

 

 

KURUMUMUZDAN SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK GELİRİ, MALÜLLÜK  VEYA YAŞLILIK AYLIĞI ALANLARLA, BUNLARIN EŞ, ÇOCUK, ANA VE BABALARININ VE GELİR VEYA AYLIK ALAN EŞ, ÇOCUK, ANA VE BABALARIN SAĞLIK YARDIMLARINDAN YARARLANDIRILMALARI

 

506 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde, bu Kanuna göre sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların, bu Kanunun 32 nci maddesinin (A) ve (B) fıkralarında belirtilen yardımlardan, ana ve babaları ile gelir veya aylık almakta olan eş, çocuk, ana ve babaların ise 33 üncü maddesinde belirtilen yardımlarından, her hastalık olayı için 34 üncü maddede yazılı süreleri aşmamak üzere yararlanacakları,

Ancak, söz konusu kimseler için ayakta yapılan tedavilerde verilen ilaç bedellerinin %10 unun ilgililerce ödeneceği, hükme bağlanmıştır.

KURUMUMUZDAN SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK GELİRİ, MALÜLLÜK VEYA YAŞLILIK AYLIĞI ALANLARLA, BUNLARIN EŞ, ÇOCUK, ANA VE BABALARINA VE GELİR VEYA AYLIK ALAN EŞ, ÇOCUK, ANA VE BABALARA SAĞLANAN PROTEZ ARAÇ VE GEREÇLERİ İLE İYİLEŞTİRME VASITALARI  

 

506 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi gereğince Kurumumuzdan gelir veya aylık alan kimseler ile bunların geçindirmekle yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babaları ile Kurumumuzdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan eş, çocuk, ana ve babalara 33 üncü maddenin ( C ) fıkrasında yazılı iyileştirme vasıtalarının sağlanması öngörülmüştür.

Ancak, gelir veya aylık alan sigortalı ile eş ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocukları ve haksahibi olarak gelir veya aylık alan eş ve çocuklara protez araç ve gereçleri temin edildiği halde, ana ve babalarına temin edilmesi mümkün bulunmamakta, sadece  iyileştirme vasıtaları sağlanmaktadır.

Eş ve çocuklara protez ve gereçleri, “506 sayılı Kanuna göre Eş ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerine Dair Yönetmelik” esaslarına göre temin edilmektedir.

Eş ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerinden Alınacak Katılım Payı

Eş ve Çocukların kullanmalarına lüzum gösterilen protez araç ve gereç bedellerinin %10’unu ilgililer öder. Ancak, alınacak katkı miktarı, ödeme tarihindeki 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin bir katından fazla olamaz.

Gelir ve aylık alan sigortalının çocukları ile haksahibi olarak Kurumumuzdan gelir veya aylık alan çocukların kullanmalarına lüzum gösterilen protezlerden katılım payı alınmamaktadır.

 

ANALIK SİGORTASI

Analık Sigortası, sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının, analıkları halinde, belirli yardımların yapılmasın öngören sigorta koludur.

ANALIK SİGORTASINDA SAĞLANAN YARDIMLAR

Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının analıkları halinde sağlanan yardımlar, 506 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinde belirtilmiştir.

 

Bunlar;

  1. Gebelik muayenesinin yaptırılması ve gerekli sağlık yardımlarının sağlanması,
  2. Doğumda gerekli sağlık yardımlarının sağlanması,
  3. Emzirme yardım parası verilmesi
  4. Sigortalı kadının doğumdan önce ve sonra, işinden kaldığı günler için ödenek verilmesi
  5. Analık hali sebebiyle gerekirse yurt içinde başka bir yere gönderilmesi

olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Ayrıca, anılan madde hükmüne eklenen fıkra hükmü gereğince, “Kurumdan kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almakta olan kadın veya erkeğin sigortalı olmayan eşi, analık halinde yukarıdaki (A), (B), (C) ve (E) bentlerinde sayılan yardımlarından yararlanırlar.”

Bundan böyle, Kurumdan gelir veya aylık almakta olan kadın sigortalı ile gelir veya aylık alan erkek sigortalının sigortalı olmayan karısı da A) “Gebelik muayenesinin yaptırılması ve gerekli sağlık yardımlarının sağlanması”, B) “Doğumda gerekli sağlık yardımlarının sağlanması”, C) “Emzirme yardımı parası verilmesi” ve E) “Analık hali sebebiyle gerekirse yurt içinde başka bir yere gönderilmesi” yardımlarından yararlanmaları,

Buna göre, sözkonusu kimselerin doğum sağlık yardımları Kurumumuzca karşılanacağı gibi doğum sağlık yardımlarının Kurumca doğrudan sağlanamadığı yerlerde doğum yapanlara 506 sayılı Kanunun 46 ncı ve 47 nci maddelerinde belirtilen maktu gebelik ve doğum para yardımları ile emzirme yardımı yapılması sağlanmıştır.

A) GEBELİK SAĞLIK YARDIMLARI

Gebelik Muayenesi

506 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin ilk fıkrasında, gebelik muayenesi ve gerekli görülecek tedavinin, Kurumca önceden belli edilen hekim veya ebeler tarafından yapılacağı hükme bağlanmıştır.

B) DOĞUM SAĞLIK YARDIMLARI

Doğumda Sağlanan Yardımlar

506 Sayılı Kanunun 45 inci maddesinde,

Doğum yardımı, sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının doğurması halinde, doğum sırasında ve doğumdan sonra, gerekli sağlık yardımları ile ilaçların ve sağlık malzemesinin sağlanması olarak tanımlanmaktadır.

MAKTU GEBELİK VE DOĞUM YARDIMLARI

Analık Yardımlarının Maktu Olarak Karşılanması

506 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde,

44 üncü ve 45 inci maddelerde gösterilen sağlık yardımlarının Kurumca doğrudan doğruya yapılmasına imkan görülmeyen yer veya hallerde, gebelik ve doğum sağlık yardımı yerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak ve önceden bildirilecek tarifeye göre, maktu para yardımı yapılacağı, birden fazla çocuk doğarsa, maktu doğum yardımının, her çocuk sayısına göre bir kat daha arttırılacağı,

Hükme bağlanmıştır.

C) EMZİRME YARDIMI

Maktu Emzirme Yardımı

506 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde, sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması dolayısıyle sigortalı erkeğe çocuğun ölü doğmaması şartıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak tarifeye göre her çocuk için bir emzirme yardımı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Ancak, 43 üncü maddede yapılan değişiklikle bu yardımdan Kurumdan gelir  veya aylık alan kadın ile erkeğin sigortalı olmayan eşi de yararlanmaktadır.

Analık Yardımlarından Yararlanmanın Genel Şartları

506 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin açık ve mutlak olan hükmüne göre, gerek sigortalı kadının, gerekse sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, analıkları halinde, gebelik ve doğum sağlık yardımları ile maktu gebelik ve doğum para yardımlarından yahut emzirme yardımından yararlanabilmek için, doğumdan önceki bir yıl içinde;

  • Sigortalı kadın için, 90 gün,
  • Sigortalı erkek için 120 gün,

Analık sigortası primi ödenmiş olması, sigortalı erkeğin ayrıca, doğum yapan kadınla, doğumdan önce Medeni Kanun hükümlerine göre evlenmiş olması gerekmektedir.

D) ANALIK HALİNDE GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ VERİLMESİ

Gebelik ve Doğum İstirahatine Ait Geçici İşgöremezlik Ödeneği

506 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

 “Kendisi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise, doğumdan önceki sekiz haftaya iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici işgöremezlik ödeneği verilir.

Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, çalışılan süreler kadın sigortalının doğum sonrası sürelerine eklenir.”  Hükmü yer almaktadır.

E) ANALIK HALİNDE BAŞKA YERE GÖNDERİLME

506 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin (E) fıkrasında, sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının analık hali sebebiyle gerekirse yurt içinde başka bir yere gönderilmesi,

Ayrıca, bu madde hükmünde yapılan değişiklik Kurumdan gelir veya aylık alan kadın ile erkeğin sigortalı olmayan eşinin de analık hali sebebiyle gerekirse yurt içinde başka bir yere gönderilmesi,

öngörülmüştür.

Sigortalılık Niteliğini Yitirenlerin Analık Yardımlarından Yararlandırılmaları

506 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde, sigortalılık niteliğini yitirenlerin, bu niteliğin yitirilişinden başlamak üzere, 300 gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya karısı analık sigortası yardımlarından yararlanacak sigortalı erkek için, doğum tarihinden önceki 15 ay içinde en az 120 gün Analık Sigortası primi ödenmiş olması şartıyla bu Kanunda yazılı analık sağlık ve emzirme yardımlarından veya 46 ncı maddede yazılı maktu para yardımlarından yararlanacakları hükme bağlanmıştır.

ORTAK HÜKÜMLER

 

SİGORTALILIK NİTELİĞİNİ YİTİRENLERİN HASTALIKLARINDA YAPILAN YARDIMLAR

506 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi hükmüne göre, sigortalılık niteliğini yitirmiş olan bir kimsenin, sigortalılık niteliğini yitirdiği tarihten önceki bir yıl içinde, 506 sayılı Kanunun uygulandığı bir veya birkaç işte en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması ve bu niteliğin yitirilişinden başlamak üzere, 6 ay içinde hastalanması halinde, 506 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından yararlandırılması ve aynı Kanunun 32 nci maddesinin (A) ve (D) fıkraları hükmü uyarınca, gerektiğinde Kurumumuzca, bulunduğu yerden başka bir yere gönderilmek suretiyle muayene ve tedavisinin sağlanması mümkün bulunmaktadır.

Yukarıda belirtilen açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, sigortalılık niteliğini yitirmiş olanlara, anılan 40 ıncı madde hükmüne göre hastalıkları halinde sadece lazım gelen sağlık yardımlarının yapılması ve gereken muayene ve tedavileri için Kurumumuzca bulundukları yerden başka yere gönderilmeleri halinde de, gidiş dönüş yol paralarıyla zaruri masraf karşılıklarının ödenmesi mümkün bulunmakta, bunlara tedavi gördükleri süreler için geçici işgöremezlik ödeneği verilmesine veya lüzum gösterilse dahi protez araç ve gereçlerinin sağlanmasına imkan görülememektedir.

Sigortalılık Niteliğinin Yitirilmesi  

506 sayılı Kanunun 107 nci maddesinde,

Hastalık ve Analık Sigortalarının uygulanmasında, sigortalılık niteliğinin, ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden onuncu gününden başlanarak yitirilmiş sayılacağı,

Ancak, sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, sigortalılık niteliğinin, bu sürelerin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılacağı,

Hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Yol Parası ve Zaruri Masraf Karşılıkları

506 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde, bu Kanun gereğince, sigortalılar ile bunların haksahibi kimseleri ve 35, 36, 40 ve 42 nci maddelerde sözü edilenler;

 

  1. Muayene ve tedavi,
  2. Protez araç ve gereçleri ile ortopedik cihazların sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi
  3. Analık,
  4. Sürekli işgöremezlik veya malüllük durumlarının tespiti,
  5. Erken yaşlanma halinin tespiti,
  6. Sağlık durumlarının tespiti,
  7. Raporlarının Kurumca yeterli görülmesi üzerine yeniden muayene,
  8. Kontrol muayenesi,

 

Dolayısıyle Kurumca bir yerden başka bir yere gönderilirlerse, bunların ve sağlık durumları sebebiyle, başkalarıyla birlikte gitmelerinin gerektiği hekim raporu ile belgelenenler ile 15 yaşına kadar (15 yaş dahil) çocuklar ile birlikte gidecek kimselerin, gidip gelme yol paraları ile zaruri masraflarının, Kurumca hazırlanacak bir Yönetmeliğe göre ödeneceği,

İlgililerin istekleri veya itirazları üzerine, Kurumca muayeneye gönderilenlerden, sadece isteklerinin doğru olduğu anlaşılanların ve gerektiğinde bunlarla beraber gidenlerin, gidip gelme yol paraları ile zaruri masraflarının ödeneceği,

Yukarıda belirtilen durumlarda gerek bulundukları, gerekse gönderildikleri yerlerde yapılan muayene ve müşahedeler için ilgililerden Kurumca masraf alınmayacağı,

Öngörülmüş bulunmaktadır.

Sigortalının Geçindirmekle Yükümlü Olduğu Kimseler

506 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinde,

506 sayılı Kanunun uygulanmasında, sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler;

  1. Diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan ya da gelir veya aylık alamayan eşi,
  2. 18 yaşını veya orta öğrenim yapıyorsa 20 yaşını, yüksek öğrenim yapıyorsa 25 yaşını doldurmamış yahut 18 yaşını doldurmuş olup da çalışamayacak durumda malül erkek çocukları ile yaşları ne olursa olsun evli bulunmayan ve sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan veya bunlardan aylık yahut gelir almayan kız çocukları,
  3. Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babası,

olarak belirtilmiş olup, sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklarının da (b) fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sigortalının Kasti Hareketi Halinde Yapılacak İşlem

506 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinde, kasti bir hareketi yüzünden işkazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya, geçici işgöremezlik ödeneği ve sürekli işgöremezlik geliri verilmeyeceği, sigortalıya yalnız gerekli sağlık yardımlarının yapılacağı,

Suç sayılır bir hareketi yüzünden işkazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya verilecek geçici işgöremezlik ödeneği ve sürekli işgöremezlik geliri suça esas kusur derecesinin yarısına kadar indirerek ödenebileceği,

öngörülmüş bulunmaktadır.

Geçici İşgöremezlik Ödeneği Verilmemesini Gerektiren Haller

Anılan maddenin açık ve mutlak olan bu hükmünden de anlaşılacağı üzere, işkazasının oluşunda, hastalık veya meslek hastalığının meydana gelişinde, sigortalının “kasti” bir hareketi bahis konusu ise, kendisine istirahatli kaldığı günler için geçici işgöremezlik ödeneği verilmemesi, şayet bu işkazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik haline düşmüş ise, sürekli işgöremezlik gelirinin de ödenmemesi, sigortalıya, yalnızca gereken sağlık yardımlarının yapılması gerekmektedir.

Geçici İşgöremezlik Ödeneğinden İndirim Yapılmasını Gerektiren Haller

Anılan madde metninin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, ikinci fıkra hükmü ile, işkazasının oluşunda, meslek hastalığı veya hastalığın meydana gelişinde, sigortalının “suç sayılır bir hareketi” mevcut ise, bu takdirde Kurumumuza verilecek geçici işgöremezlik ödeneği veya bağlanacak sürekli işgöremezlik geliri suça esas kusur derecesinin yarısına kadar eksiltme yapabilme yetkisi tanınmaktadır.

Sigortalının Bağışlanmaz Kusuru Halinde Yapılacak İşlem

506 Sayılı Kanunun 111 inci maddesinde,

Bağışlanmaz kusuru yüzünden işkazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalıya verilecek geçici işgöremezlik ödeneği veya sürekli işgöremezlik gelirinin, bu kusurun derecesine göre, Kurumca yarısına kadar eksiltilebileceği,

Tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen yahut yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı olan veyahut açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi elinde olarak sigortalının yapması veya yapılması gerekli bir hareketi savsamasının, kusurun bağışlanmazlığına esas tutulacağı,

hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Geçici İşgöremezlik Ödeneğinden İndirim Yapılmasını Gerektiren Haller

Anılan madde metninin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, birinci fıkra hükmü ile, işkazasının oluşunda, meslek hastalığı veya hastalığın meydana gelişinde, sigortalının “bağışlanamaz kusuru” mevcut ise, bu takdirde, kusurun derecesine göre, Kurumumuza, verilecek geçici işgöremezlik ödeneği veya bağlanacak sürekli işgöremezlik gelirinden, yarısına kadar eksiltme yapabilme yetkisi tanınmaktadır.

Hastalık Halinde Üçüncü Kişinin Sorumluluğu

506 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde, kasti veya suç sayılır hareketi ile, sigortalının eşinin veya çocuğunun  hastalanmasına sebep olan kimseye, bu Kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderlerin tazmin ettirileceği öngörülmüş bulunmaktadır.

İşverence Düzenlenen Belgelerdeki Bilgilerin Yanlış Olması

İşverence, 506 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesi gereğince düzenlenecek vizite kağıtlarında ve sağlık belgelerinde yazılı bilgilerin yanlış olması, yani gerçeğe uymaması sebebiyle, sigortalıya ve sigortalının eş ve çocuklarına yersiz olarak yapılan tüm sigorta yardımları tutarının, Kurumumuzca işverenden tahsili gerekmektedir.

İşverence Belgelerin Düzenlenmemesi Halinde Yapılacak İşlem

Gerek işkazası meslek hastalığı, gerekse hastalık ve analık hallerinde, sigortalıların ve hastalıkları dolayısıyle, sigortalıların eşleriyle, geçindirmekle yükümlü oldukları çocuklarının, Kurumumuzca gerekli muayene ve tedavilerinin yapılabilmesi için işveren tarafından anılan 90 ıncı madde hükmüne istinaden, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 49 uncu maddesinde belirtilen esaslara göre C-2010-1 (07.1000.001.00) örnek sigortalıya ait vizite kağıdı ile, aynı Yönetmeliğin 50 nci maddesinde önerilen esaslara göre, C-2010-66 (07.1000.023.00) örnek eş ve çocuklara ait vizite kağıtlarının, ayrıca C-2010-92 (07.1000.026.00) örnek sağlık belgesinin düzenlemesi gerekmektedir.

-İşverenin, sözkonusu vizite kağıtlarını ve belgeyi düzenlemekten kaçınması halinde, hakkında 506 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi hükmü uyarınca işlem yapılması gerekir.

Zamanaşımı ve Hakkın Düşmesi

506 sayılı Kanunun 99 uncu maddesinde bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, işkazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıklarının yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlayacağı,

 

İşkazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan hakların ise hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği,

Geçici işgöremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, sözkonusu ödenek, gelir veya aylıklarının ödenmeyeceği,

öngörülmüştür.

 

KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI UYGULAMALARI İLE

İLGİLİ DİĞER İŞLEMLER

 

TOPLULUK SİGORTALARI

506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi hükmü gereğince, aynı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddelerine göre sigortalı durumda bulunmayanların, İş Kazalarıyla Meslek Hastalıkları, Hastalık, Analık sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika yahut başka kuruluşlarla sözleşmeler yapılmaktadır.

HEKİM YETKİLERİ

Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile İş Kanunu ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümlerine göre, sürekli olarak en az 50 işçi çalıştıran işyerlerinde Sosyal Sigortalar Kurumunca sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin durumlarının denetlenmesi, ilk yardım, acil tedavi ve diğer koruyucu tedavi hizmetlerini düzenlemek üzere işverenin, hekim bulundurması gerekmektedir.

İşyerlerinin istekleri halinde, işyeri hekimlerine, Sosyal Sigortalar Kurumunca, sigortalıların mahallinde muayene ve tedavilerini sağlayarak işgücü ve zaman kaybının da önlenmesi bakımından, iki güne kadar istirahat vermek ve Kurum adına reçete yazmak yetkisi tanınabilmektedir.

ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARIN EĞİTİM GİDERLERİ

6.6.1997 tarihli, 23011 mükerrer sayılı resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihten yürürlüğe giren, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin KHK/572 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, 21 inci maddesi ile 506 sayılı Kanuna eklenen Ek-37 nci maddede;

“Sigortalılar ve Kurumdan sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle yükümlü oldukları zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal özürü bulunan çocukları ile Kurumdan haksahibi olarak gelir veya aylık alan aynı durumdaki çocuklardan, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile resmi veya özel eğitim merkezlerine gönderilenlerin gelişim ve eğitimlerine ilişkin yardımların, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda Kurumca sağlanacağı”

hükme bağlanmıştır.

Anılan madde gereğince sigortalılar ile Kurumdan sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle yükümlü oldukları zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal özürlü çocukları ile Kurumdan haksahibi olarak gelir veya aylık alan aynı durumdaki çocukların resmi veya özel eğitim merkezlerinde gelişim ve eğitimlerinin grup ve bireysel olarak yapılması imkan dahiline girmiştir.

 

Özürlü çocukların gelişim ve eğitimi ile ilgili yardımlar Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca çocuğun özür durumunun tespitinin yapılmasını müteakip bu raporlar esas alınarak Sigorta Müdürlüklerimizce aylık olarak fatura karşılığında özel eğitim merkezlerinde yapılmaktadır.

SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİNİN SOSYAL GÜVENLİĞİ

2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa göre, Sosyal Güvenlik Kanunları Kapsamı dışında olanlarla , bu Kanunlara göre malüllük, yaşlılık aylığı, sürekli tam işgöremezlik geliri almayanlar, 18 yaşını doldurmuş olan ve süreksiz olarak tarım işletmelerinde hizmet akdi ile çalışanlar, istekte bulunmaları kaydıyla sigortalı olabilmektedir.

Bu Kanunda sigortalı olma, tamamen kişinin dileğine bırakılmıştır. Buna göre tarım işçisi, arzu ettiği takdirde sigortalı olabilecek ve gerek kendisinin, gerekse aile bireylerinin hem kısa vadede, hem uzun vadede yani gerek hastalıkları halinde, gerekse malüllük, yaşlılık ve ölüm hallerinde güvencelerini sağlamış olacaktır.

16 Ekim 2013
634 görüntülenme
Whatsapp
Müşteri Temsilcisi
Müşteri Temsilcisi
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1