1. Gürültü
2. Gürültünün tanımı, türleri ve kaynakları:
Gürültü genel olarak, istenmeyen ve rahatsız eden ses olarak tanımlanır.
Endüstrideki gürültü ise, işyerlerinde çalışanların üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen sesler olarak tanımlanabilir.
Gürültüyü meydana getiren sesi, fiziksel olarak tanımlamak gerekirse; Ses, maddeden oluşan bir ortamda moleküllerin sıkışıp genleşmesinden meydana gelen ve madde içinde yayılabilen bir titreşim olayıdır.
Diyapazonun oluşturduğu ses, saf ses olarak bilinir, yani sıkışma ve gevşemeler diyapazonda düzgün aralıklarladır. Diyapazonda oluşan ses düzgün bir sinüzoidal eğri oluşturur. Diyapazona vurduğumuzda, diyapazonun bozulan denge durumundan tekrar denge durumuna gelmesi bir titreşim (tek gidiş geliş olarak), art arda gelen iki sıkışma veya iki genleşme arasındaki uzaklığa dalga boyu (l ) denir, birimi; santimetredir. Bir dalga boyu için geçen zamana periyot (T) denir, birimi saniyedir. Saniyedeki titreşim sayısına ise frekans (f) denir, birimi; 1/sn. veya Hertz (Hz.) dir, (fxT = 1 sabittir). Frekansla dalga boyunun çarpımı sesin hızını verir (V = fxl) dir. Sesi tanımak için frekansla dalga boyunun bilinmesi yeterli olmadığından, başka özelliklerinin de bilinmesi gereklidir.
Bu defa, diyapazona bir kere kuvvetli, bir kere de yavaş vuralım. Diyapazonun hava moleküllerinde meydana getirdiği sıkışma ve genleşmeler farklı olduğundan, duyduğumuz sesler de farklıdır. Atmosferin, basınç ile sıkışma ve genleşme arasındaki basınç farkına ses basıncı denir.
Basınç birimi Bar dır. Bar, bir santimetrekareye 106 dyn’lik bir kuvvetin etkisiyle meydana gelen basınçtır. Ses basıncı çok küçük olduğundan Bar’ın milyonda biri olan mikrobar kullanılır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda, bir başka ifade ile gürültüden ileri gelen işitme kaybında, sesi tanımak için basıncının ve frekansın belirlenmesi yeterlidir. Fakat, ses basıncı sesi duyan kişinin, ses kaynağına olan yakınlığı ve uzaklığına bağlı olduğundan, sesin gücünün hesaba katılması gereklidir. Ses kaynağından bir metre uzaklıktaki ses basıncı, sesin gücü olarak bilinir.
Birim alandaki ses gücüne sesin yoğunluğu, bu yoğunluk düzeylerine de sesin şiddeti denir. Ayrıca, kulağımız ayni şiddetteki iki sesi tiz ve bas sesler diye ayırt edebilir. Sesin bu özelliğine sesin yüksekliği denir.
Frekans yükseldikçe ses tizleşir, frekans düştükçe ses pesleşir.
Gürültüyü meydana getiren sesleri üç türde tanımlamak mümkündür. Subsonik sesler, işitilebilen sesler ve Ultrasonik seslerdir.
Subsonik sesler; frekansı 20 Hz.’den düşük olan seslerdir.
İşitilebilen sesler; yaklaşık olarak, frekansı 20 Hz. ile 20 kHz. arasında olan seslerdir.
Ultrasonik sesler; frekansı 20 kHz.’den daha yüksek olan seslerdir.
Titreşen her cisim bir ses kaynağıdır. Endüstride gürültü kaynakları; vurucu tipten dövme, perçinleme, çakma makineleri ile kesici, ezici ve biçim verici makineler; pompaların, kompresörlerin, türbinlerin, vantilatörlerin, jet motorlarının ve vanaların sıvı ve gaz itici etkileri; fırın ve motorların ateşleme gürültüleri; transformatör ve dinamoların yarattığı manyetik sesler; çevirici dişli, motor ve makinelerden gelen titreşim ve sürtünme sesleri, vb. dir.
3. Gürültünün insan üzerindeki etkileri
Gürültü insanlar üzerinde fizyolojik ve psikolojik olarak iki türde etki yapar.
3.1. Gürültünün insan üzerindeki fizyolojik (işitme kaybı) etkileri birden çok etkene bağlıdır. Bunlar sırası ile:
- Gürültüyü meydana getiren sesin şiddeti,
- Gürültüyü meydana getiren sesin frekans dağılımı,
- Gürültüden etkilenme süresi,
- Gürültüye karşı kişisel duyarlılık,
- Gürültüye maruz kalanın yaşı,
- Gürültüye maruz kalanın cinsiyeti.
Bu faktörleri tek tek incelemeye çalışalım.
3.1.1. Gürültüyü meydana getiren sesin şiddeti önemli olmakla birlikte, hiçbir zaman tek başına esas ölçü değildir. Sesin duyma ile olan ilişkisinde, sesin şiddetini göz önüne alarak biraz daha inceleyelim.
Sağlıklı bir insan kulağı, 20 µPa ile 200 Pa arasında bulunan ses şiddetlerine duyarlıdır. Kulak bu geniş aralıkta rahatça duyar. 20 µPa şiddetindeki sese işitme eşiği, 200 Pa şiddetindeki sese de ağrı eşiği denir. Duyma aralığı 107 basamaklı sayısal bir skala içerir. İşte bu çok geniş sayısal aralıktaki ses basıncını daha dar aralıktaki sayısal bir ifade ile tanımlamak için desibel birimi kullanılır.
Pratikte gürültü (ses) ölçü birimi desibeldir. Desibel bir kazanç birimi (bir fizik terimi) olup, logaritmik bir ifadedir.
Her üç desibellik artış sesi ikiye katlar, her on desibellik artış ise sesi on kat artırır.
Ses şiddeti uzaklığın karesi ile orantılı olarak düşer. Uzaklık iki katına çıkarsa ses şiddeti 6 dB azalır.
20 µPa, 0 dB’e; 200 Pa, 140 dB’e karşıt gelir. Bu nedenle desibel cinsinden 0 dB’e işitme eşiği, 140 dB’e de ağrı eşiği denir.
Gürültü Düzeyi |
Yer ve Konum |
||
0 |
dB. |
İşitme eşiği. |
|
20 |
“ |
Sessiz bir orman. | |
30 |
“ |
Fısıltı ile konuşma. | |
40 |
“ |
Sessiz bir oda. | |
50 |
“ |
Şehirde bir büro. | |
60 |
“ |
Karşılıklı konuşma. | |
70 |
“ |
Dikey matkap. | |
80 |
“ |
Yüksek sesle konuşma. | |
90 |
“ |
Kuvvetlice bağırma. | |
100 |
“ |
Dokuma salonları. | |
110 |
“ |
Havalı çekiç, ağaç işleri. | |
120 |
“ |
Bilyeli değirmen. | |
130 |
“ |
Uçakların yanı. | |
140 |
“ |
Ağrı eşiği. |
3.1.2. Genç ve sağlıklı bir insan kulağı, frekansı 16 Hz. ile 20000 Hz. arasındaki seslere duyarlıdır. Bu duyarlılık, yarasada 60000 Hz., yunus balığında 140000 Hz. dir. insan sesleri normal şartlarda 500 Hz. – 1500 Hz. civarındadır.
3.1.3. Gürültüden etkilenme süresi oldukça önemli bir faktördür. Uzun süre şiddetli bir gürültünün etkisinde kalan kişinin büyük ölçüde işitme kaybına uğraması muhtemeldir.
3.1.4. Gürültüden etkilenme, kişiden kişiye çok farklı sonuçlar gösterir. İç kulağın fonksiyon bakımından durumu, evvelce geçirilen veya halen mevcut olan hastalıklar, kişilerin duyarlılığında önemli faktördür. Ancak, işitme kaybının tespitinde bu faktör dikkate alınmaz.
3.1.5. Gürültüden etkilenmede, yaş da önemli bir faktördür. Özellikle işitme kaybının tespiti için yaşın dikkate alınması şarttır.
3.1.6. Gürültüden etkilenmede, cinsiyet de ayrı bir faktördür. Ancak, işitme kaybının tespitinde bu faktör dikkate alınmaz.
3.2. Gürültünün insanlar üzerindeki psikolojik etkilerine de, kısaca özet olarak değinelim.
3.2.1. Gürültülü ortamlarda kalan veya yaşayan insanlarda
– Konsantrasyon, dikkat ve reaksiyon kapasitesi zayıflar,
– Yorgunluk, uyku bozuklukları, geç uyuma,
– Merkezi sinir sistemi bozuklukları, baş ağrıları ve stresler,
– Metabolik ve hormonal bozukluklar,
3.2.2. Birden bire şiddetli bir gürültünün etkisinde kalındığında
– Kan basıncı (tansiyon) yükselmesi,
– Kardiyo vasküler (dolaşım) bozukluğu,
– Solunum hızı değişmesi ve
– Terlemenin artması görülebilir.
3.2.3. Gürültü ayrıca
– Konuşurken bağırma,
– Sinirli olma hali,
– Karşılıklı anlaşma zorluğu,
– Kişiler arasındaki ilişkilerde olumsuzluklar ve
– İş kazalarının artmasında etkin rol oynar.
Gürültünün en önemli etkisi şüphesiz, insanların işitme duyusu üzerindeki işitme kayıplarıdır.
4. İşitme Kaybı
Uzunca süre, şiddetli gürültüye maruz kalan kişilerde görülen işitme kayıpları iki tiptir.
4.1. İletim tipi işitme kaybı: Dış ve orta kulakta oluşan işitme kaybı tipidir. Ses şiddeti, dış ve orta kulaktan geçerken bir kayba uğrar ve iç kulağa aynen iletilmez. Bu işitme kaybı tipi, ani yüksek bir patlamanın dış kulak zarını zedelemesi sonucunda görülür. Ayni ses orta kulaktaki kemikçiklerde de düzensizlikler oluşturabilir.
4.2. Algı tipi işitme kaybı: Bu işitme kaybı tipi, iç kulakta görülen bir işitme kaybıdır. İç kulaktaki kokleada bulunan sıvının veya liflerin bozulması ile duyma sinirlerinin çalışmamasıdır. Bu işitme kaybı tipi daha çok, yüksek şiddette ve yüksek frekanslı seslerin oluşturduğu işitme kaybıdır.
Endüstride, yüksek gürültüye kısa bir süre maruz kalan kişilerde geçici algı tipi bir işitme kaybı görülebilir. Bu etkilenme uzun süre olursa, işitme kaybı devamlı (kalıcı) olur ve kulak kaybettiği yeteneğini artık geri kazanamaz.
5. Gürültünün değerlendirilmesi
Endüstride, yüksek gürültünün, işçilerde meydana getirdiği işitme kayıpları bir meslek hastalığıdır. Meslek hastalığı 506 sayılı Kanunun 11. maddesinde şöyle tanımlanır.
“Meslek hastalığı: sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir.”
Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların, işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana gelmesi halinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne ekli listede belirtilmiştir.
Meslek hastalıkları listesinde bu hastalıklar 5 grup altında toplanmıştır.
A . Kimyasal maddelerle ortaya çıkan meslek hastalıkları,
B . Mesleki cilt hastalıkları,
C . Pnömokonyozlar ve diğer solunum sistemi hastalıkları,
D . Mesleki bulaşıcı hastalıklar,
E . Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları.
Endüstride, gürültünün sebep olduğu işitme kayıpları da, fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları grubuna giren bir meslek hastalığıdır.
Sosyal Sigorta Sağlık işlemleri Tüzüğü ekindeki meslek hastalıkları listesinde; “Gürültü zararlarının meslek hastalığı sayılabilmesi için gürültülü işte en az iki yıl, gürültü şiddeti sürekli olarak 85 dB.’lin üstünde olan işlerde en az 30 gün çalışılmış olmak gereklidir.” denilmektedir. Gürültü için yükümlük süresi de 6 ay olarak belirtilmiştir.
Endüstride gürültü en iyi şekilde, ölçülerek değerlendirilmelidir. Bir işyerinde, gürültü düzeyi ölçmeleri, gürültü ölçme cihazları ile yapılır. Gürültü ölçme cihazları, ortam dozimetreleri ve kişisel dozimetreler şeklinde düzenlenmiştir.
Bir işyerinde, sekiz saatlik çalışma süresince toplam gürültü düzeyi ölçülmeli ve iyi bir frekans analizi yapılmalıdır. Ayrıca, işyerinde çalışan işçilere, kişisel dozimetreler takılarak, kişilerin maruz kaldığı toplam gürültü düzeyleri belirlenmelidir.
İşitme kayıpları göz önüne alınarak, gürültü ölçmeleri yapılacaksa, gürültü ölçme cihazları dB(A)’ya kalibre edilmelidir.
Gürültü ölçme cihazında dB(A) değeri, insan kulağının duyma eğrisine en yakın değerlerini ifade eder.
İnsan kulağı sesleri özellikle düşük frekanslarda ve yüksek frekanslarda belli kayıplarla duyar. Ses ölçme cihazlarında A, B, C ve Lineer ölçme konumları vardır. Bunlardan A skalası insan kulağının duyma eğrisine göre kalibre edilmiştir. Bir başka ifade ile A sıkalasındaki ölçme, insan kulağının duyduğu değerdir. B skalası, telefon şirketleri tarafından kullanılan, C sıkalası ise tüm seslerin ölçmesinde kullanılan bir skaladır. Ayrıca, cihazlarda bulunan lineer skalası da, frekans analizi yapılmak istendiğinde kullanılan skaladır.
6. Bir işyerinde gürültüye karşı alınacak korunma yöntemlerini de şöyle sıralayabiliriz.
6.1 Teknik Korunma
6.1.1.Gürültü kaynağında alınması gereken önlemler
6.1.1.1. Kullanılan makinelerin, gürültü düzeyi düşük makineler ile değiştirilmesi,
6.1.1.2. Gürültülü yapılması gereken işlemin, daha az gürültü gerektiren işlemle değiştirilmesi,
6.1.1.3. Gürültü kaynağının ayrı bir bölmeye alınması.
6.2. Gürültülü ortamda alınması gereken önlemler
6.2.1. Makinelerin yerleştirildiği zeminde, gürültüye ve titreşime karşı yeterli önlemleri almak,
6.2.2. Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasına gürültüyü önleyici engel koymak,
6.2.3. Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasındaki uzaklığı artırmak,
6.2.4. Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici malzeme ile kaplamak.
6.3. Gürültünün etkisinde bulunan kişide alınması gereken önlemler
6.3.1. Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşı iyi izole edilmiş bir bölme içine alınması,
6.3.2. Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması,
6.3.3. Gürültüye karşı etkin kişisel koruyucular kullanmak.
Kulak koruyucularının gürültü engelleme değerleri:
Cinsi Azaltma derecesi
Pamuk 5 – 16 dB.
Parafinli pamuk 20 – 35 ”
Cam pamuğu 7,5 – 32 ”
Kulak tıkacı 20 – 45 ”
Kulaklık 12 – 48 ”
6.2. Tıbbi Korunma
6.2.1. Gürültülü işlerde çalışacakların, işe girişlerinde odyogramları alınmalı ve sağlıklı olanlar çalıştırılmalıdır. iş kazalarına karşı, kesin denilebilecek, yeteri kadar önlem alına- biliniyorsa, gürültülü işlerde doğuştan sağır ve dilsizlerin çalıştırılması da düşünülebilir.
6.2.2. Gürültülü işlerde çalışanlarda, her 6 ayda bir kulak odyogramları alınmalı ve işitme kaybı görülenlerde gerekli tedbirler alınmalıdır.
7. Gürültü denetim yöntemleri, yasal düzenlemeler
Gürültü denetimi öncelikle işyerindeki gürültü şiddetinin iyi bilinmesi ile başlar. işverenler, işyerindeki gürültü şiddetinin ne olduğunu, bu gürültü düzeyinde işyerinde çalışan işçisinde ne gibi sorunlar olacağını ve sorunlardan kendisinin ne denli etkileneceğini iyi bilmesi gerekir. Gürültüye karşı yeterli önlemi almayan işveren, işçisinde meydana gelecek meslek hastalığına karşı tazminat ödemek zorunda kalacaktır.
Aynı şekilde, işyerindeki gürültünün olumsuz etkilerinden, çalışan işçilerin kendilerinin nasıl etkileneceklerini, fizyolojik ve psikolojik neticeleri hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmaları, işyerindeki gürültü denetim yöntemlerinin iyi çalışmasını sağlayacaktır. Bilindiği gibi, ülkemizde işyerlerinin sağlık ve güvenlik şartları yönünden denetimi, başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere, Sağlık Bakanlığı ile yerel idareler (Belediyeler) dir.
Bu kuruluşlardan, şüphesiz en etkin ve en yaygın denetim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, iş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na bağlı iş Müfettişleri (Teknik) marifeti ile işyerlerinde yapmış oldukları, işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden, özellikle işyerlerinin fiziksel ve kimyasal şartları açısından denetimlerin sağlıklı ve bilimsel olduğu söylenemez. Çünkü, iş Müfettişleri (Teknik) denetimlerini beş duyuları ile yaparlar. Oysa, işyerinin fiziksel ve kimyasal şartlarının bilinmesinin en iyi yöntemi ölçme ve değerlendirmedir.
İşyerlerindeki gürültünün denetimi ile ilgili olarak, işçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü Madde: 22’de “Ağır ve Tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 desibeli geçmeyecektir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 desibel olabilir. Ancak, bu durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler verilecektir.” denilmektedir. Aynı Tüzüğün 78 inci maddesinde ise; ” Gürültünün zararlı etkilerinden korunmak için aşağıdaki tedbirler alınacaktır;
7.1. İşyerinde gürültü çıkaran makinelerin monte edilmeleri sırasında, işyeri tabanı, titreşimi ve sesi azaltacak malzeme ve sistemle yapılacaktır.
7.2. Gürültülü işyerlerinin duvarları, sesin yansımasını önleyecek malzeme ile kaplanacak ve binalar, çift kapılı, çift pencereli inşa edilecektir. Duvarlar ses geçirmeyen malzeme ile yapılacaktır.
7.3. Gürültünün azaltılamadığı hallerde, bu Tüzüğün 22 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır.
7.4. Gürültülü işlerde çalışacak işçilerin, işe alınırken genel sağlık muayeneleri yapılacak, özellikle duyma durumu ve derecesi ölçülerek, kulak ve sinir sistemi hastalığı olanlar ile bu sistemde arızası bulunanlar ve hipertansiyonlular, bu işlere alınmayacaklardır. Ancak doğuştan sağır ve dilsiz olanlar, bu işlere alınabileceklerdir.
7.5. Gürültülü işlerde çalışan işçilerin, periyodik olarak, genel sağlık muayeneleri yapılacaktır. Duyma durumunda azalma ve herhangi bir bozukluk görülenler, kulak ve sinir hastalığı bulunanlar ve hipertansiyonlu olanlar, çalıştıkları işten ayrılacaklar kontrol ve tedavi altına alınacaklardır.”
denilmektedir.
Ayrıca, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 2 nci maddesinin XX. Şıkkında ” Gürültüsü 85 desibeli aşan işler” de, günde en fazla yedi buçuk saat çalışılabileceği belirtilmiştir.
8. Gürültü Ölçmeleri
Gürültü ölçmeleri; Kaynağında, ortamda ve çalışanın kulak seviyesinde olmak üzere gürültü ölçme ekipmanları ile yapılır.
Bir işyerinde, gürültü ölçmeden önce ne için gürültü ölçmesi yapılacağı sorusuna verilecek cevap doğrultusunda bir plan ve program yapılır. Yapılan bu plan ve program doğrultusunda da gürültü ölçmeleri yapılan ve değerlendirilir.
8.1. Kaynağında yapılan gürültü ölçmeleri;
Yapılan plan ve programda hedef işyerinde çalışanların sağlık ve güvenliği olmalıdır. Bu hedef doğrultusunda, işyerindeki her bir gürültü kaynağının gürültü düzeyi ölçülmelidir. Bu ölçmeler gürültü kaynağının bir metre uzağında ve çalışanların kulak seviyelerine eşdeğer noktalarda yapılmalıdır. Bu ölçmeler, gürültü kaynağının çıkardığı gürültünün sürekli ve değişken oluşuna göre; anlık ölçüm yapabilen gürültü ölçme aygıtı veya ortam dozimetreleri ile yapılabilir. Yine bu ölçümler, gürültü kaynaklarının tek tek çıkardıkları gürültüler veya tümünün çıkardığı gürültüler şeklinde ölçmeler yapılabilir. Ayrıca, gürültülü ortamlarda gürültünün zararlı etkilerine karşı alınacak önlemlerde kullanılmak üzere, çalışma bölgelerinin gürültü haritalarının çıkartılmasında yarar vardır.
Bilindiği gibi, gürültü düzeyi desibel olarak ölçülmekte ve tüm değerlendirmeler de bu birimle yapılmaktadır. Desibel logaritmik bir ifadedir. Bu nedenle her bir kaynakya ölçülecek gürültü düzeyi, kaynakların birlikte çıkardıkları gürültünün değeri için basit aritmetik toplama ile belirlenmez. Örneğin: Tek tek çıkardıkları gürültü düzeyleri ayni olan, iki gürültü kaynağının, ayni anda çıkardıkları gürültü; 100 dB + 100 dB = 200 dB değil, 100 dB + 100 dB = 103 dB şeklindedir.
BİRDEN FAZLA GÜRÜLTÜ KAYNAĞININ BULUNDUĞU ORTAMLARDA
SES DÜZEYLERİ YÜKSEK DÜZEYDEKİ SESE
ARASINDAKİ FARK (dB) EKLENECEK MİKTAR (dB)
0 3.0
2 2.6
3 1.8
4 1.5
5 1.2
6 1.0
7 0.9
8 0.8
10 0.4
12 0.3
14 0.2
16 0.1
dB |
YIL |
83 , 92 ve 97 dB(A)’lık gürültü düzeylerinde, gürültüye maruz kalan kişilerin 4000 Hz sabit frekanslı gürültüdeki işitme kayıplarının yıllara göre dağılımı.
92 dB(A) sabit şiddette ve değişken frekanslı gürültüye maruz kalan kişilerde işitme
kayıplarının yıllara göre dağılımı |
250 500 1000 2000 4000 7000 8000 |
dB |
HİÇ BİR ÖNLEM ALINMAKSIZIN GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİNE GÖRE GÜNDE EN FAZLA ÇALIŞILABİLECEK SÜRELER
GÜRÜLTÜ DÜZEYİ GÜNLÜK ÇALIŞMA SÜRESİ
90 dB(A) dan az Süresiz
90 dB(A) 8 Saat
92 dB(A) 6 “
95 dB(A) 4 “
97 dB(A) 3 “
100 dB(A) 2 “
102 dB(A) 1,5 “
105 dB(A) 1 “
110 dB(A) 0.5 “
115 dB(A) 0.25 “
115 dB(A) dan çok Çalışılamaz
Gürültü Yönetmeliğin uygulanması bakımından, günlük gürültü maruziyet düzeyleri;
Günlük gürültü maruziyet düzeyi (LEX,8h)(dB(A) re.20 µPa): Sekiz saatlik iş günü için, anlık darbeli gürültünün de dahil olduğu bütün gürültü maruziyet düzeylerinin zaman ağırlıklı ortalaması.
Haftalık gürültü maruziyet düzeyi Günlük gürültü maruziyet düzeylerinin sekiz saatlik beş iş gününden oluşan bir hafta için zaman ağırlıklı ortalaması.
Maruziyet sınır değeri ve Maruziyet etkin değerleri; en yüksek ses basıncı yönünden tanımlanmıştır.
Maruziyet sınır değeri LEX,8h=87dB(A) ve Ppeak=200 Pai
En yüksek maruziyet etkin değeri LEX,8h=85dB(A) ve Ppeak= 140 Paii
En düşük maruziyet etkin değeri LEX,8h = 80dB(A) ve Ppeak= 112 Paiii
LEX,8h=87dB(A) ve Ppeak=200 Pai 140 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
L (dB)=20 log P / Po (gürültü şiddeti)
P=200 Pa ve Po=20 µPa ise L (dB(C)) = 140 dB(C)
LEX,8h=85dB(A) ve Ppeak= 140 Paii
137 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
LEX,8h = 80dB(A) ve Ppeak= 112 Paiii
135 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
En yüksek ses basıncı (Ppeak)
C – frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının maksimum değeri
Yönetmelik Dip Not:
- : 140 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
- : 137 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa
- : 135 dB (C) ile ilgili olarak 20 µPa olarak alınır.
Mahmut ÇANDIR
Baş İş Müfettişi
Fizik Yüksek Mühendisi